TÜRKİYE’DE KUDÜS ALGISI (2024) ARAŞTIRMA SONUÇLARI
MİRASIMIZ KUDÜS DERNEĞİ TARAFINDAN AÇIKLANDI
Mirasımız Kudüs Derneği, Türkiye'de Kudüs Algısı başlığı ile Argetus Araştırma şirketine yaptırdığı kamuoyu araştırmasının sonuçlarını düzenlediği basın toplantısı ile duyurdu.
Prof. Dr. Zekeriya KURŞUN ve Prof. Dr. Mahmut Hakkı AKIN'ın danışmanlığında hazırlanan rapor, içeriği itibariyle Türkiye'de ilk kez yapılan bir araştırmanın verilerini içeriyor.
Basın toplantsında selamlama konuşması yapan Mirasımız Kudüs Derneği Genel Başkanı Muhammet DEMİRCİ, Anaokullarından üniversitelere, meydanlardan salon programlarına, yarışmalardan görsel ve basılı medyaya kadar her alanda Kudüs'ü ve Mescid-i Aksâ’yı gündemde tutmaya çalıştıklarını belirterek, Türkiye'deki vatandaşların Kudüs ve Mescid-i Aksa'ya ilişkin algılarını incelemek için "Türkiye'de Kudüs Algısı Araştırması" yaptıklarını dile getirdi.
Araştırmaya katılan vatandaşların büyük bir kısmının Kudüs'e gitmek istediğini belirttiğini aktaran Demirci, "Bu araştırma bize milletimizin bunca manipülasyona rağmen Kudüs'e sahip çıktığını ve sahip çıkmaya da devam edeceğini gösteriyor." dedi.
Prof. Dr. Zekeriya Kurşun ise Türkiye de dahil bütün İslam ülkelerinin Kudüs konusunda alınacak kararlarda, kamuoyunun bilgisine, algısına, taleplerine önem vermek zorunda olduğunu belirterek, bu çalışmanın aslında bu karar mekanizmalarına bir mesaj niteliği taşıdığını dile getirdi. Kurşun, ayrıca “Kudüs düşerse, Dünya düşer” diyerek meselenin önemine dikkat çekti.
Prof. Dr. Mahmut Hakkı AKIN’da toplumların hafızaları olduğunu ve Türkiye’de de Kudüs ile alakalı bir hafıza olduğunu vurgulayarak “anket sonuçlarında bunu net olarak görüyoruz” diye konuştu.
Araştırmaya ait bir takım veriler ve özetler aşağıdaki gibidir.
Demografi/Sosyoekonomik Durum
- Araştırmaya katılanların büyük bir kısmı Türkiye'nin çeşitli illerinden gelmektedir. İstanbul, %27,6'lık bir oranla katılımcıların en yoğun olduğu il olarak öne çıkmaktadır. Bunu, %10,5 ile Ankara ve %8,5 ile İzmir izlemektedir.
- Katılımcıların cinsiyet dağılımı oldukça dengelidir; %50,1'i kadın, %49,9'u erkektir. Bu durum, araştırmanın hem kadın hem de erkek katılımcılar açısından eşit bir temsiliyete sahip olduğunu ortaya koymaktadır.
- Yaş grupları incelendiğinde, katılımcıların %41,2'si 45-64 yaş aralığında yer almakta, %31,9'u ise 30-44 yaş aralığında bulunmaktadır. Bu da araştırmanın ağırlıklı olarak orta yaş ve üzeri bireyler tarafından yanıtlandığını göstermektedir.
- Medeni durum açısından, katılımcıların %75,5'i evli olduğunu belirtmiş, %20,7'si ise bekâr olarak katılım sağlamıştır.
- Eğitim durumu incelendiğinde, katılımcıların %45,1'i lise mezunu, %22,4'ü ise ilkokul mezunudur. Bu, araştırmanın katılımcılarının büyük ölçüde orta öğretim düzeyinde bir eğitim seviyesine sahip olduğunu göstermektedir.
- Çalışma durumu bakımından, katılımcıların %53,2'si hizmet sektöründe çalışmakta olup, bu oran diğer sektörlere kıyasla oldukça yüksektir. Ayrıca %22,1'lik bir oranla ev hanımları ikinci büyük grubu oluşturmaktadır.
Kudüs ve Mescid-i Aksa’ya Yönelik Bilinç ve Farkındalık
- Araştırmaya katılanların İslam tarihi açısından Kudüs ve Mescid-i Aksa’nın önemine dair bilgi düzeyleri incelendiğinde, katılımcıların %41,2’sinin bu konuda orta düzeyde bilgi sahibi olduğu görülmüştür. Bu oran, bilgi düzeylerinin çoğunlukla orta seviyede olduğunu göstermektedir. Diğer yandan, %31,5’lik bir kesim az bilgiye sahip olduğunu belirtmiş, %16,7’lik bir oran ise çok az bilgi sahibi olduğunu ifade etmiştir.
- Kudüs denilince katılımcıların akıllarına gelen unsurlar arasında en yüksek oran %14,7 ile savaş olurken, %12,0 oranında kutsal topraklar, %11,6 ile soykırım/katliam ve %10,3 ile İslamiyet gibi unsurlar öne çıkmıştır.
- Mescid-i Aksa denilince ise katılımcıların %21,6’sının aklına ilk gelen unsur ilk kıble olmuştur. Bu, Mescid-i Aksa’nın İslam’daki tarihi ve dini öneminin katılımcılar arasında güçlü bir şekilde bilindiğini göstermektedir. Bunun yanı sıra, %13,1 oranında soykırım/katliam ve %12,4 oranında kutsal topraklar gibi unsurlar da öne çıkmıştır.
- Kudüs’ün İslam tarihi açısından önemine dair sorulan soruya verilen cevaplar arasında, katılımcıların %19,0’ı Kudüs’ün önemini Müslümanlık ile ilişkilendirmiştir. Ayrıca, %12,5’i Kudüs’ü savaş/soykırım/katliam kavramları ile tanımlarken, %11,5’i kutsal topraklar olarak ifade etmiştir. Bu durum, Kudüs’ün hem dini hem de tarihi açılardan katılımcılar tarafından oldukça önemli bir şehir olarak algılandığını göstermektedir.
- Son olarak, katılımcıların %26,9’u Mescid-i Aksa’nın İslam tarihi açısından önemini Müslümanlar için önemli bir yer olarak tanımlarken, %22,3’ü ilk kıblemiz olarak belirtmiştir. Bu, Mescid-i Aksa’nın İslam dini içindeki merkezi rolünün katılımcılar arasında güçlü bir farkındalık oluşturduğunu göstermektedir.
Kudüs ve Mescid-i Aksa’ya Yönelik Bilgi ve İletişim
- Araştırmaya katılanların Kudüs ve Mescid-i Aksa’nın tarihsel önemi hakkındaki bilgi kaynakları değerlendirildiğinde, %41,3’ü interneti, %35,9’u yazılı ve görsel medyayı, %29,5’i ise arkadaş çevresini başlıca bilgi kaynağı olarak belirtmiştir. Bu sonuç, dijital medya ve sosyal çevrenin bilgi ediniminde öne çıktığını göstermektedir. Aynı zamanda, katılımcıların %27,4’ü kitapları, %23,5’i ise Kur’an-ı Kerim’i bilgi kaynağı olarak tercih ettiğini ifade etmiştir.
- Katılımcıların Kudüs ve Mescid-i Aksa hakkındaki gelişmeleri takip ettiği mecralar arasında televizyon %77,1 oranıyla başı çekmektedir. Ayrıca %50,8’i sosyal medya ve WhatsApp gruplarını, %33,9’u ise online haber sitelerini takip etmektedir. Bu, televizyonun hala en yaygın haber kaynağı olduğunu, ancak dijital platformların da önemli bir rol oynadığını göstermektedir.
- Araştırmaya katılanların ilgisini çeken konular arasında %48,5 oranında bölgedeki güvenlik sorunları ve çatışmalar öne çıkmaktadır. Ayrıca, %47,4’ü dini ve kültürel etkinliklere, %39,8’i siyasi gelişmeler ve uluslararası ilişkilere ilgi göstermektedir. İnsan hakları ve toplumsal hareketler ise %39,2 oranında ilgi çekici bulunmuştur. Bu durum, katılımcıların Kudüs ve Mescid-i Aksa’ya yönelik ilgilerinin ağırlıklı olarak güvenlik, dini ve siyasi boyutlarla ilişkili olduğunu ortaya koymaktadır.
Kudüs ve Mescid-i Aksa’ya Yönelik Destek Ve Bağış Çalışmaları
- Araştırmaya katılanların %90,7'si Kudüs veya Mescid-i Aksa’ya yönelik herhangi bir bağış veya destek kampanyasına katılmadığını belirtmiştir. Katılım gösteren %9,3'lük kesim ise genellikle maddi yardımlarda bulunmuştur. Katılımcıların %40,2’si maddi yardıma, %14,0’ı Kızılay’a ve %11,7’si İHH’ya destek verdiğini ifade etmiştir.
- Kampanyalara katılma motivasyonları incelendiğinde, katılımcıların %73,3’ü insani durumlar nedeniyle, %47,9’u dini inançlarından dolayı, %47,2’si ise duygusal bağ kurarak bu kampanyalara ilgi gösterdiklerini belirtmiştir. Ayrıca %18,4’ü tarihsel ve kültürel ilişkiler, %15,9’u toplumsal baskı ve %12,7’si ekonomik durumlar nedeniyle kampanyalara katılım gösterebileceğini ifade etmiştir.
Kudüs ve Mescid-i Aksa’ya Yönelik Toplumsal Algı Ve Tutum
- Araştırmaya katılanların büyük çoğunluğu, Kudüs'ün dini ve kültürel önemine ilişkin güçlü bir farkındalık sergilemiştir. Katılımcıların %43,4'ü Kudüs'ü çok önemli kutsal bir yer ifadesine, %45,0'ı barışın sağlanmasının Kudüs için öncelikli olduğu ifadesine tamamen katıldığını belirtmiştir. Ayrıca katılımcıların %47,4'ü, Kudüs için siyasi sorunların çözülmesinin öncelikli olduğu ifadesine katıldığını belirtmiştir. Kudüs'ün tarih boyunca bir çatışma merkezi olduğu ifadesine tamamen katılanların oranı %38,0 iken, %45,8'i Kudüs'teki siyasi çatışmanın sona ermesi gerektiği ifadesine, %41,4'ü Kudüs'ün işgal altında olduğu ifadesine, %39,7'si Kudüs'ün Filistin'in başkenti olması gerektiği ifadesine tamamen katıldığını vurgulamıştır.
- Katılımcıların %53,1’i Kudüs ile ilgili belirtilen konulardan dini ve etnik ayrımcılığın artması, %51,2’si uluslararası ilişkilerde daha çok dışlanması, %51,2’si ise Mescid-i Aksa’nın tahribatı, yıkılması, zarar görmesi konusunun kendisini endişelendirdiğini söylemiştir.
- Kudüs'ün dini önemine dair katılımcıların %58,3'ü Kudüs'ün kendileri için dini açıdan çok önemli ve kutsal bir yer olduğunu, %18,7’si kendisi için belirli bir öneme sahip olduğunu, ancak kişisel inançlarına göre değiştiğini ifade etmiştir.
- Katılımcıların %54,4'ü Kudüs ve Mescid-i Aksa ile ilgili haberleri takip etmenin kendilerini üzgün ve çaresiz hissettirdiğini, %33,8’i üzgün ve öfkeli hissettirdiğini belirtmiştir.
- Ziyaret oranları açısından bakıldığında, katılımcıların %70,3'ü Kudüs'ü henüz ziyaret etmediğini ama gitmek istediğini ifade etmiştir. Katılımcıların %1,4’ü Kudüs’ü ziyaret ettiğini ve olumlu bir deneyim yaşadığını ifade etmiştir. Ziyaret eden katılımcıların %48,3’ü 2014-2019 yılları arasında gittiğini belirtmiştir.
- Ziyaret edenlerin %100,0’ı Kıble Mescidi’ni (Hz. Ömer Camii), %93,1’i Kubbestü’s-Sahra’yı, %72,4’ü Zeytindağı’nı ziyaret etmiştir. Katılımcıların %51,7’si Kudüs ziyaretinde manevi bir havayı, %51,7’si duygusal yoğunluğu, %48,3’ü işgalcilere kızgınlığı çok hissettiğini ifade etmiştir.
- Araştırmaya katılanların %10,3’ü yakın zamanda Kudüs’ü ziyaret etme isteğinin olduğunun belirtmiştir. Katılımcıların %26,5’i (53) dini sebepleri, %23,0’ı (46) huzur/maneviyat bulmayı, %16,0’ı (32) turistik, %13,0’ı (26) kutsal topraklar nedeniyle Kudüs’ü ziyaret etmek istediğini söylemiştir.
- Kudüs'ü ziyaret etme isteği olan katılımcıların %76,5'i, savaşın en büyük engel olduğunu düşünmektedir.
Kudüs ve Mescid-i Aksa’ya Yönelik Politika Ve Strateji Geliştirme Beklentileri
- Araştırmaya katılanların büyük çoğunluğu, Türkiye'nin Kudüs konusuna daha aktif bir rol alması gerektiğini düşünmektedir; katılımcıların %44,6'sı bu yönde görüş belirtmiştir. Ayrıca, katılımcıların %32,1'i Türkiye'nin mevcut politikalarını sürdürmesi gerektiğini savunurken, %4,1'i ise Türkiye'nin Kudüs meselesine hiç karışmaması gerektiğini ifade etmiştir.
- Kudüs ve Mescid-i Aksa için öncelikli olarak odaklanılması gereken konular arasında dini özgürlüklerin ve ibadet hakkının korunması en önemli konu olarak öne çıkmaktadır; katılımcıların %44,0'ı bu konuda çok katıldığını ifade etmiştir. Bunu, %45,2'sinin desteklediği ekonomik kalkınma ve altyapı yatırımları izlemiştir. Katılımcıların %42,7'si Kudüs ve Mescid-i Aksa'nın İslami kimliğinin korunması, %49,7’si şehrin Müslüman, tarihi ve kültürel mirasının korunmasına konusuna katıldığını ifade etmiştir.
- Araştırmaya katılanların %39,7'si Amerika Birleşik Devletleri'nin Kudüs ve Mescid-i Aksa konusundaki etkisini arttırmasının faydalı olacağı düşüncesine katılırken, %33,8'i Türkiye'nin bu konuda daha fazla etkili olmasının faydalı olacağını düşüncesine çok katılmaktadır. Diğer yandan, katılımcıların %46,9’u D-8 Ekonomik İşbirliği Teşkilatı’nın (Bangladeş, Endonezya, İran, Malezya, Mısır, Nijerya, Pakistan ve Türkiye), %45,2'si Arap Birliği'nin, %45,3'ü İslâm İşbirliği Teşkilatı'nın Kudüs meselesindeki etkisinin artırılmasının faydalı olacağı düşüncesine katılmaktadırlar.
- Barış ve istikrarın sağlanması için atılması gereken adımlar arasında, çok taraflı barış görüşmelerinin yeniden artırılması en yüksek destek oranına sahiptir; katılımcıların %41,1'i bu adıma çok katıldığını belirtmiştir. Güvenlik önlemlerinin alınması ve çatışma ortamının sonlandırılması da katılımcılar arasında yüksek bir destek bulmuş olup, %45,5'i bu konuya, %49,0’ı ise Kudüs ve Mescid-i Aksa’da İsrail işgalinin sonlandırılması için askeri seçeneklerin değerlendirilmesi adımına katılmaktadır.
Kudüs ve Mescid-i Aksa’ya Yönelik Toplum İçi Diyalog ve İşbirliği
- Araştırmaya katılanların büyük bir kısmı, Kudüs ile toplumumuz/milletimiz arasındaki diyaloğun artırılmasının önündeki en büyük engel olarak dini veya etnik ayrımcılığı görmektedir; katılımcıların %56,9'u bu görüşü paylaşmıştır. Bunun yanında, %44,0'ı önyargılar ve ezberlerin de önemli bir engel olduğunu belirtmiştir. Bilgi eksikliği veya yanlış bilgilendirme ise %49,8 oranında katılımcı tarafından engel olarak tanımlanmıştır.
- Bu engellerin aşılması için katılımcıların %58,6'sı kamuoyu bilgilendirme kampanyalarının düzenlenmesini önerirken, %50,4'ü diyalog ve arabuluculuk oturumlarının önemli olduğunu vurgulamıştır. Eğitim programları ve atölye çalışmaları da %41,9 oranında desteklenmiştir.
- Katılımcılar, Kudüs ile toplumumuz/milletimiz arasındaki iş birliğini artırmak için yerel yönetimlerden öncelikli olarak mali destek, yardım ve kaynak sağlanmasını beklemektedir; %49,5 oranında bu beklenti dile getirilmiştir. Yasal ve düzenleyici destek de %44,9 oranında önemli bulunurken, toplumsal projelere alan ve olanak sağlanması %40,5 oranında katılımcı tarafından vurgulanmıştır.
- Kudüs ile toplum/millet arasında sürekli diyalog ve iş birliği sağlanması için katılımcıların %54,2'si çevrimiçi platformlar ve sosyal medya gruplarının oluşturulmasını önermiştir. Düzenli toplantılar ve forumlar ise %47,5 oranında destek bulurken, ortak karar alma komitelerinin kurulması %41,4 oranında önemli görülmüştür.
Genel Sonuç ve Tespitler
- Kudüs ve Mescid-i Aksa mevcut durumda Türkiye’de iki açıdan birbirini tamamlayan anlamlara sahiptir. Öncelikle hem Kudüs hem de Mescid-i Aksa kutsiyetle ilgili çağrışıma sahiptir. Bu mekanların toplumun dini ve manevi dünyasında bir karşılığı olduğu net bir şekilde tespit edilmiştir. Ancak Filistin Meselesi’ne bağlı olarak işgal ve tehlike altında yerler oldukları konusunda da bir kabul vardır. Bu iki kabulün hassas bir anlam dünyasını yansıttığını söylemek mümkündür.
- Kudüs ve Mescid-i Aksa konusunda dini ve manevi hassasiyet ve işgalin ürettiği trajedi kabul edilse bile genel olarak toplumun her kesiminin az ya da orta düzeyde bilgi sahibi olduğu araştırmanın çarpıcı sonuçlarından biridir. Burada gerek dini gerekse işgale bağlı insani trajedi bir hassasiyet oluştursa da Kudüs konusunda bilgilenme ihtiyacının var olduğu tespit edilmiştir.
- Kudüs konusundaki enformasyon akışı, daha çok televizyon ve internet üzerinden sağlanmaktadır. Bu enformasyonun daha çok güncel olayların aktarımı olduğu tahmin edilebilir. Bir Kudüs farkındalığının oluşturulabilmesi için bu kitle iletişim ve internet araçlarının yanında dini ve tarihi hafıza oluşturucu daha kalıcı bilgiler üretme yollarına başvurulması da bir ihtiyaç olarak tespit edilmiştir.
- Eğitim ve yaş değişkenleri kendi gruplarında Kudüs farkındalığında bazı konularda anlamlı farklılaşmalara kaynaklık etmektedir. Eğitim düzeyi arttıkça Kudüs konusunda daha fazla bilgiye sahip olanların arttığı görülmüştür. Genç yaş grubunun Kudüs ve Mescid-i Aksa konusunda daha yoğun bir şekilde ilgilenilmesi gereken bir kesim olduğu da araştırma bulgularına yansımıştır.
- Kudüs’ün işgal altındaki durumu konusunda genel yargılar ve güncel enformasyon kaynaklarından edinilenler bakış açılarına etki etmektedir. Bu sorulara verilen cevaplar, Kudüs’e dair hassasiyeti yansıtmakla birlikte farkındalığın sınırlarını da ortaya koymaktadır.
- Kudüs ve Filistin meselesinde Türkiye de dahil olmak üzere Müslüman ülkelerin daha fazla barış sürecine dahil olmaları ve inisiyatif almaları vurgulanmıştır. Burada da dini ve manevi hassasiyetlerin etkisi söz konusudur.
- Kudüs’ü ziyaret edenlerin neredeyse tamamı olumlu bir etki yaşadıklarını, Kudüs’e gitmeyenlerin çoğu da gitmek istediklerini belirtmişlerdir. Yakın zamanda ziyaret etmek isteyenlerin oranı düşük seviyede çıkmıştır. Bu oranın düşük çıkmasında bölgenin güvenlik sorunları yaşamasının öncelikle etkisi olduğu tahmin edilebilir. Kudüs’ü ziyaret etmek isteyenlerin çoğunun dini ve manevi sebeplere vurgu yapması araştırmanın genel bulguları açısından tutarlı bir sonuçtur.
- Araştırma, bilgiden çok kültürel ve dini aidiyete bağlı hassasiyetlerin Kudüs’e değer atfedilmesi noktasında belirleyici olduğunu göstermektedir. Enformasyon ya da malumat düzeyinde kalan hassasiyetin bilgilenme düzeyine çıkması, atfedilen değere yüklenen anlamın da güçlenmesine sebep olabilir. Bu nedenle bu araştırma, Türkiye’de Kudüs ve Mescid-i Aksa konularında bilgilenme ve farkındalığın güçlendirilmesi ihtiyaçlarını açık bir şekilde ortaya koymuştur. Başka bir deyişle Kudüs, çoğunluk tarafından benimsenen ve bilgi düzeyi düşük olsa bile sahiplenilen bir miras olarak kabul edilmektedir.
İllerin dağılımı (%) |
İller | Sıklık | Yüzde (%) |
Adana | 74 | 3,8 |
Ağrı | 16 | 0,8 |
Ankara | 203 | 10,5 |
Antalya | 94 | 4,9 |
Balıkesir | 46 | 2,4 |
Bursa | 110 | 5,7 |
Denizli | 36 | 1,9 |
Diyarbakır | 52 | 2,7 |
Erzurum | 24 | 1,2 |
Gaziantep | 62 | 3,2 |
Hatay | 48 | 2,5 |
İstanbul | 533 | 27,6 |
İzmir | 165 | 8,5 |
Kastamonu | 16 | 0,8 |
Kayseri | 48 | 2,5 |
Konya | 76 | 3,9 |
Malatya | 26 | 1,3 |
Manisa | 52 | 2,7 |
Mardin | 26 | 1,3 |
Niğde | 16 | 0,8 |
Sakarya | 38 | 2,0 |
Samsun | 48 | 2,5 |
Tekirdağ | 41 | 2,1 |
Trabzon | 28 | 1,4 |
Van | 33 | 1,7 |
Zonguldak | 22 | 1,1 |
TOPLAM | 1933 | 100,0 |
Tablo 1: İllerin dağılımı
Araştırmaya katılanların ikamet ettikleri illerin dağılımı incelendiğinde; %3,8’i (74) Adana’da, %0,8’i (16) Ağrı’da, %10,5’i (203) Ankara’da, %4,9’u (94) Antalya’da, %2,4’ü (46) Balıkesir’de, %5,7’si (110) Bursa’da, %1,9’u (36) Denizli’de, %2,7’si (51) Diyarbakır’da, %1,2’si (24) Erzurum’da, %3,2’si (62) Gaziantep’te, %2,5’i (48) Hatay’da, %27,6’sı (533) İstanbul’da, %8,5’i (165) İzmir’de, %0,8’i (16) Kastamonu’da, %2,5’i (48) Kayseri’de, %3,9’u (76) Konya’da, %1,3’ü (26) Malatya’da, %2,7’si (52) Manisa’da, %1,3’ü (26) Mardin’de, %0,8’i (16) Niğde’de, %2,0’ı (38) Sakarya’da, %2,5’i (48) Samsun’da, %2,1’i (41) Tekirdağ’da, %1,4’ü (28) Trabzon’da, %1,7’si (33) Van’da, %1,1’i (22) Zonguldak’ta ikamet ettiğini ifade etmiştir.
Cinsiyet dağılımı (%) |
Cinsiyet | Sıklık | Yüzde (%) |
Kadın | 969 | 50,1 |
Erkek | 964 | 49,9 |
TOPLAM | 1933 | 100,0 |
Tablo 2: Cinsiyet dağılımı
Araştıramaya katılanların %50,1’i (969) kadın, %49,9’u (964) erkektir.
Yaş aralığı dağılımı (%) |
Yaş aralığı | Sıklık | Yüzde (%) |
18-29 yaş arası | 479 | 24,8 |
30-44 yaş arası | 617 | 31,9 |
45-64 yaş arası | 797 | 41,2 |
65 yaş ve üzeri | 40 | 2,1 |
TOPLAM | 1933 | 100,0 |
Tablo 3: Yaş aralığı dağılımı
Not: Katılımcıların yaş ortalaması 40,5’dir.
Araştırmaya katılanların %24,8’i (479) 18-29 yaş arasında, %31,9’u (617) 30-44 yaş arasında, %41,2’si (797) 45-64 yaş arasında, %2,1’i (40) 65 yaş ve üzerindedir.
Medeni durum dağılımı (%) |
Medeni durum | Sıklık | Yüzde (%) |
Bekâr | 400 | 20,7 |
Nişanlı/sözlü | 12 | 0,6 |
Evli | 1460 | 75,5 |
Dul-eşi vefat etmiş | 47 | 2,4 |
Birlikte yaşayan ama evlenmemiş | 1 | 0,1 |
Boşanmamış ama ayrı yaşayan | 7 | 0,4 |
Boşanmış | 6 | 0,3 |
TOPLAM | 1933 | 100,0 |
Tablo 4: Medeni durum dağılımı
Araştırmaya katılanların medeni durum dağılımı değerlendirildiğinde; %20,7’si (400) bekâr, %0,6’sı (12) nişanlı/sözlü, %75,5’i (1460) evli, %2,4’ü (47) dul (eşi vefat etmiş), %0,1’i (1) birlikte yaşayan ama evlenmemiş, %0,4’ü (7) boşanmamış ama ayrı yaşayan, %0,3’ü (6) boşanmış olarak medeni durumunu ifade etmiştir.
Eğitim durumu (%) |
Eğitim durumu | Sıklık | Yüzde (%) |
Bir okul bitirmedi: okuma yazma bilmiyor | 1 | 0,1 |
Bir okul bitirmedi: okur-yazar | 36 | 1,9 |
İlkokul mezunu | 433 | 22,4 |
Ortaokul mezunu (ilköğretim) | 286 | 14,8 |
Lise mezunu | 871 | 45,1 |
Ön lisans mezunu | 91 | 4,7 |
Lisans mezunu | 199 | 10,3 |
Yüksek lisans mezunu | 15 | 0,8 |
Doktora mezunu | 1 | 0,1 |
TOPLAM | 1933 | 100,0 |
Tablo 5: Eğitim durumu dağılımı
Araştırmaya katılanların eğitim durumu dağılımı incelendiğinde; %0,1’i (1) bir okul bitirmediğin: okuma yazma bilmediğini, %1,9’u (36) bir okul bitirmediğini: okur-yazar olduğunu, %22,ü’ü (433) ilkokul mezunu, %14,8’i (286) ortaokul mezunu (ilköğretim), %45,1’i (871) lise mezunu, %4,7’si (91) ön lisans mezunu, %10,3’ü (199) lisans mezunu, %0,8’i (15) yüksek lisans mezunu, %0,1’i (1) doktora mezunu olduğunu ifade etmiştir.
Meslek-sektör (%) |
Sektör | Sıklık | Yüzde (%) |
İmalat Sektörü | 57 | 2,9 |
Hizmet Sektörü | 1028 | 53,2 |
Ticaret Sektörü | 207 | 10,7 |
Öğrenci | 83 | 4,3 |
Emekli | 114 | 5,9 |
Ev hanımı | 458 | 22,1 |
İşsiz | 16 | 0,8 |
TOPLAM | 1933 | 100,0 |
Tablo 6: Meslek-sektör dağılımı
Araştırmaya katılanların %0,3’ü (5) imalat, %59,8’i (1155) hizmet ve %6,9’u (133) ticaret sektöründe çalıştığını belirtirken %4,3’ü (83) öğrenci, %5,9’u (114) emekli ve %22,1’i (428) ev hanımı olduğunu ifade etmiştir. Ayrıca %0,8’i (15) işsiz olduğunu vurgulamıştır.