Sıkça Sorulan Sorular

Mirasımız Derneği, Genel Başkanımız Muhammet Demirci’nin öncülüğünde 2008 yılında kurulmuş bir sivil toplum kuruluşudur. Dolayısı ile bir şahsa veya oluşuma ait değildir. “Tüm Müslümanlara ve Kudüs’te yaşanan drama kayıtsız kalmayan tüm insanlığa aittir” demek daha doğru olacaktır.

Kudüs, herhangi bir cemaate yahut siyasete bağlı tutulamayacak kadar büyük ölçekte, özelde Ümmetin; genelde insanlığın evrensel davasıdır.

Mirasımız Derneği'nin bir siyasi parti yahut bir cemaat mensubiyeti yoktur. Hangi cemaate veya siyasi görüşe mensup olduğuna bakmaksızın Kudüs için bir şeyler yapma gayretinde olan tüm Müslümanlara eşit mesafedeyiz.

Bizim yaptığımız tüm çalışmaların ortak noktası Kudüs ve Mescid-i Aksâ’nın özgürlüğü ve mevcut Siyonist tehditten zarar görmemesi amacına dayanmaktadır. Bizler sürekli orada olamayacağımız için Kudüs’ün gerçek sahipleri ve Mescid-i Aksâ’nın muhafızı olan Kudüslü Müslümanları insani yardım çerçevesinde desteklemekteyiz. Kudüs, ümmetin meselesidir ve bu mesele çözüme kavuştuğunda  ümmet de huzura kavuşacaktır.

Ayrıca işgalci devlet burada Osmanlı’dan ve daha öncesinden kalma İslami kimliğe sahip yapılara çeşitli bahanelerle el koyarak amacı dışında kullanmakta veya yıkmaktadır. Amaçları Kudüs’ün İslami kimliğini yok etmektir. Bu sebeple Kudüs ve civarındaki yerleşim birimlerinde bulunan tarihi ev ve camileri restore ederek tekrar Müslümanların hizmetine sunuyoruz.


Devletten aldığımız herhangi bir maddi destek yoktur.

Bir tur şirketi değiliz. Fakat rehberliğine güvendiğimiz tur şirketleri ile anlaşmalı olarak, bize başvuran gruplarla yıl içerisinde farklı zamanlarda Kudüs ziyaretleri gerçekleştiriyoruz.

Dernek dâhilinde gidildiğinde, turun içeriğine eklemeler yapılarak ziyaret zenginleştiriliyor.

Mirasımız Derneği'nin Kudüs'te yaptığı çalışmaları, restore edilen camileri ve evleri (bilhassa Selahaddin Eyyubi'nin evini) bizzat yerinde görme imkânı bulabiliyorsunuz.

  • Kudüs'ü anlatan rehberin işgali de gündem etmesi, Burak Duvarı ve özelliklerinden doğru şekilde bahsetmesi (Ağlama Duvarı dememesi) ve işgal yanlısı söylemler kullanmaması
  • Konaklanan otellerin Müslümanlara ait olması
  • Alışveriş yapılan esnafın Müslüman olması

İşgale destek vermemek anlamında hayatî önem arz etmektedir.

Bombalar Kudüs'te değil, Gazze'de.

Kudüs'ün mücadelesi bambaşka. Kudüs'te bomba yok, fakat bomba etkisi kadar hasar veren ekonomi, eğitim, sağlık... vb. alanlarında baskılar ve zulümler var.

Turistler rahatlıkla gidip dönebiliyor. Türkiye’den gidenler için de durum böyle… Sadece bir yıldırma politikası olarak bazı kafileleri havalimanında birkaç saat bekletebiliyorlar. Sizce de Kudüs için bu kadarcık sıkıntıya değmez mi?

Öncelikle Kudüs ayet ve hadislerle önemi belirtilmiş mübarek bir yerdir. İlk kıblemiz Mescid-i Aksâ’ya ev sahipliği yapmaktadır.

An itibariyle Kudüs 104 yıldır Siyonizm’in işgali altındadır. Burada yaşayan ve sayıları 400 bin civarında olan Müslüman kardeşimiz bu işgal sebebiyle hem ekonomik hem psikolojik hem de fiili baskı altındadır.

Diğer ülkelerden gelen Hristiyan ve diğer dinlere mensup turistler, işgal devletinin bilinçli yönlendirmeleriyle Müslüman esnaf yerine Yahudilere ait dükkânlardan alışveriş yapmaktalar.

Zaman zaman Türkiye başta olmak üzere çeşitli ülkelerden giden Müslümanlar bu kardeşlerimiz için hem moral kaynağı olmakta hem de ekonomik destek sağlamaktadır.

Ayrıca kalabalık Mescid-i Aksâ ziyaretleri yaparak işgalcilere mübarek mescidimizin sahipsiz olmadığını göstermek bir zorunluluk halini almıştır zira fanatik Yahudiler Mescid-i Aksâ üzerinde hak iddia etmekte ve işgalci askerlerin korumasında mübarek mescidimize sürekli olarak baskınlar düzenlemekteler.

Mirasımız Derneği, tüm faaliyetlerini yasal çerçevede yürüten ve sürekli denetlenen bir kurumdur. Genel Başkanımız başta olmak üzere tüm çalışanlarımız yaptığı işin ne anlama geldiğini bilen ve kul hakkını gözeten bir anlayışla Kudüs’e hizmet etmektedir.