Mirasımız Tehlike'de Programı Feshane Kültür Merkezi'nde Gerçekleşti

Derneğimizin bu yıl 3.sünü düzenlediği “Kudüs’teki Osmanlı Mirasımız Tehlikede” programı 8 Ekim Cumartesi günü İstanbul Feshane Kültür Merkezi'nde gerçekleşti. Program’a Kudüs eski Müftüsü ve Mescid-i Aksa İmam Hatibi Şeyh İkrime Sabri ve Mescid-i Aksa Muhafızı Şeyh Raid Salah’ın Yardımcısı Kemal Hatip’in yanı sıra farklı ülkelerden elliden fazla konuk katıldı. Yaklaşık 4000 davetlinin  katıldığı programa İngiltere’de yargılanmakta olan Mescid-i Aksa Muhafızı Şeyh Raid Salah konuşma yasağının kalkmadığından katılamadı. Sunuculuğunu Barış Cem Kaya’nın yaptığı program Kur’an Kerim tilavetiyle başladı ve Derneğimizin Tanıtım filmiyle devam etti. Programın açılış konuşmasını yapan Derneğimizin Başkanı Muhammed Demirci; Kudüs’ün tarihi dokusunu ve bölgenin Müslüman kimliğini korumak için çalıştıklarını belirtti. Konuşmasını Kudüs’ün tarihi ve derneğin faaliyetleri hakkında bilgi vererek sürdüren Demirci konuşmasında dünyanın en eski yerleşim birimlerinden olan Kudüs’ün Müslümanlar için önemini anlattı. Mescid-i Aksa’nın İslam dini bakımından kutsal sayılan üç mescitten biridir diyen Demirci; Mescid-i Haram ve Mescid-i Nebevi’den sonra  “en uzak” anlamına gelen Mescid-i Aksa'nın geldiğini hatırlattı ve Müslümanlar için tarih boyunca hep önemli ve kutsal bir yer olmuştur” dedi. Kur'an'da hakkında ayet olduğunu hatırlatan Demirci, derneğin Kudüs’te yaptığı mescit ve eski evlere yönelik restorasyonu hakkında bildi verdi. Demirci Osmanlı dönemine ait ilim halkalarının yeniden oluşturulduğunu belirterek eğitimlere 315 kişinin katıldığını ve bu sayının her geçen sene katlanarak çoğaldığını açıkladı. Kudüs Seferleri projesi kapsamında şimdiye kadar 3000 sefer düzenlendiğini belirten Demirci, iki ay önce Kudüs Seferleri için bir otobüsün alındığını açıkladı. Yakında yeni projelerin hayata geçeceğinin müjdesini veren Demirci, Kudüs ve Mescid-i Aksa’nın kurtuluşu için Mirasımız Derneği olarak bütün gücümüzle çalışacağız diyerek sözlerine son verdi. Daha sonra kürsüye çıkan Kudüs eski Müftüsü ve Mescid-i Aksa İmam Hatibi Şeyh İkrime Sabri yaptığı konuşmasında, “Size Kudüs’te bulunan kardeşlerimin selamlarını getirdim. Kudüs’te bulunan kardeşleriniz Allah’a ve size verdikleri sözü tutmak için nöbet tutmaya devam ediyorlar” dedi. Sabri, şunları söyledi: “Hepimiz aynı davaya hizmet ediyoruz. Dinimize, mukaddesatımıza sahip çıkmak için ortak bir mücadele vermek zorundayız. Müslümanlar için kutsal kabul edilen 3 mescit vardır. Bunlar Mescid-i Haram, Mescid-i Nebevi ve Mescid-i Aksa’dır. Her üç mescit de Müslümanlar için kutsaldır. Yahudiler Kudüs’teki İslami eserleri bir bir yok etmek, izlerini silmek ve köklerini kurutmak istiyorlar.  Saldırganların saldırıları ne kadar sürerse sürsün, bizim haklarımızı gasp etmelerine müsaade etmeyeceğiz. Ecdadımızın bize emanet ettiği bu mukaddes emanetlere ne pahasına olursa olsun sahip çıkmaya devam edeceğiz.” Dedi. Mescid-i Aksa davasının bir Filistin veya Arap davası olmadığını bilakis İslam ümmetinin bir davası olduğunu belirtti. Burasının Müslümanların ilk ve eski kıblesi olduğunu ve övülen üç mescitten birisinin olduğunu hatırlatan Şeyh Sabri, 1967’deki işgalden sonra İsrail tarafından çevrede bulunan üç yüzün üzerindeki tarihi eseri işgal ederek isimlerini değiştirdiğini belirtti. Sabri, Mescid-i Aksa'nın etrafında bulunan Müslümanların nöbet başında beklediklerini belirterek, ''Kudüs'te dinimize ve medeniyetimize sahip çıkmak için mücadele vermekteyiz'' dedi. 'İşgalci Yahudilerin buralarda hiçbir tarihi yapıları yoktur' diyen İkrime Sabri; “Çünkü buralarda İsrail diye bir olgu yoktu. Bu akademik olarak ispat edilmiştir” dedi. Yakında uluslararası bir konferans düzenleyeceklerini belirten Sabri; konferansa ev sahipliği yapacak sponsor bulamadıkları için yerinin henüz netleşmediğini söyledi. Türk'ün Arapsız, Arab'ın da Türksüz olamayacağını vurgulayan Sabri, Türkiye Devletinin ve Türk Milletinin Filistinlilerin arkasında cesurca durmasından dolayı teşekkür etti. Ve Arap devletlerinin de aynı tutum içinde olmalarını arzuladıklarını belirtti.          Şeyh İkrime Sabri’nin ardından söz alan Mescid-i Aksa Muhafızı Raid Salah’ın yardımcısı Kemal Hatip ise konuşmasında Osmanlı torunları olan Türklerin Kudüs’e olan sevgi ve saygılarının hiçbir zaman bitmediğini vurguladı. Osmanlı'nın 1516'da bu topraklara geldiğini ve 1917 de buralardan kan dökülmemesi için ayrılmak zorunda kaldığını vurgulayan Hatip; 'Osmanlıların Kudüs’e ve çevresinde bir yığın tarihi eser bıraktılar. Sizler de bu eserlere sahip çıkmaktasınız. Bundan son derece memnunuz' dedi. “Haçlı seferleri döneminde 93 yıl ve 1967 başlayan İsrail işgali hariç Kudüs, tarihi boyunca hep özgür kaldı” diyen Hatip; “Osmanlı Kudüs’e çok önem vermiş birçok padişah Kudüs’ü onarmış ve imar etmiştir. Son olarak 1905’de Sultan II. Abdülhamit Han, Ömer Camii’ni Yasin Süresi yazan eşsiz çinilerle süslemiştir” dedi. Bir zamanlar Kudüs’ü Hüsnü Mübarek’in, Kaddafi’nin hatta Esad’in yeniden kurtaracağının iddia edildiğini belirten Hatip; “Kudüs’ü ancak Hz Ömer ve Selehaddin Eyyüb-i gibi şerefli liderler kurtarabilir. Bunlar gibiler değil” dedi. Selahaddin, Kudüs’ü kurtarmadan önce, Kahire’yi, Şam’ı, Hama’yı, Halebi kurtardı diyen Hatip, Arap baharına da gönderme yaptı. Kudüs’ün tüm Müslümanların meselesi olduğunu vurgulayan konuşmasından dolayı salonda duygulu anların yaşanmasına neden oldu. Programa Emin Saraç Hocaefendi’nin yanı sıra Ak Parti İstanbul Milletvekili Gürsoy Erol’da katıldı. Gürsoy ise yaptığı kısa konuşmada ''Nerede zulüm varsa orada acıları dindirmeye çalışacağız'' dedi. Yurtdışından gelen misafirlere teşekkür plaketleri ve Mescid-i Aksa’nın bahçesinde yetişen zeytin ağaçlarından çıkarılan zeyinyağı hediye edilen programda, Yeni Akit gazetesi İcra Kurulu Başkanı Mustafa Karahasanoğlu’na “Kudüs Onursal Ödülü” verildi. Ödülü Karahasanoğlu’na Kudüs eski Müftüsü İkrime Sabri verdi. Karahasanoğlu ödülü aldıktan sonra yaptığı açıklamada, ödülün onur verici olduğunu söyledi. Çok iyi bir şekilde ödülü muhafaza edeceğini kaydeden Karahasanoğlu, “Mescid-i Aksa’nın sesi olmaya devam edeceğiz. Aksa’yı Müslümanlar hep birlikte aydınlatacaktır” dedi. Katılımcılardan 5 kişiye Kudüs gezisi hediye edilen program, Filistinli sanatçı Abdülfettah Ugaynat ve ardından sahne alan Grup Genç’in söyledikleri ezgilerle son buldu.