Mirasımız Derneği’nin her sene düzenlediği Uluslar arası “MİRASIMIZ TEHLİKEDE” Konferansı bu sene Çemberlitaştaki FKM(Fırat Kültür Merkezi)’de yapıldı.
Açılış Kur’an Tilavetiyle başladıktan sonra Mirasımız Derneği Genel Başkanı Muhammed Demirci yaptığı konuşmada Mirasımız Derneği’nin nasıl kurulduğunu ne amaçla kurulduğunu ve yapılan faaliyetleri dile getirdi.
Kürsüye çıkan Kudüs eski Müftüsü İkrime Sabri konuşmasında;
Kudüs ve Filistin sadece Filistinlilerin değil başta Türkler olmak üzere tüm Müslümanlara aittir. Niçin Kudüs ve Mescid-i Aksa çünkü Mescid-i Aksa İmanımızdan bir parçadır. Kimse Allahın hükümleri üzerine görüşme yapamaz. Allah Teâlâ Kudüsü Mescid-i Harem ve Mescid-i Nebevi ile ilişkilendirmiş ve bu üç mescidin çevresini mübarek kılmıştır. Mirasımız Derneği hem siyasi, hem hukuki hemde sosyal anlamda davamıza destek vermektedir. Bizler burada mirasımıza sahip çıkmak için size hatırlatmaya çalışıyoruz ve Türk hükümetinden isteğimiz, beraber çalışalım, Kudüs göklerinde beraber ezanları devam ettirelim. Son olarak Türk halkına ve hükümetine şükranlarımızı sunuyoruz.
Konuşma bittikten sonra Derneğimizin kısa tanıtım filmini katılımcılarımıza izlettirdikten sonra, 1948 topraklarındaki İslami Hareket başkan yardımcısı Kemal El-Hatip kürsüdeki konuşmasında şunları dile getirdi;
“Bundan önce de haçlılar geldiler ama biliyoruz ki Allah (c.c) onlara Kudüsü onlara mekan yapmayacaktır. Nedir Kudüs ? Kudüs Allah’ın Kuranında bir ayettir, Peygamber Efendimizin lisanında sözdür, Burası Hz. İbrahimin hicret ettiği topraklardır. Burada doğdu Meryem oğlu İsa, burada Musa (A.s.)’a firavunun zulmünden kaçmasını emretti Allah ve burada Hz. Peygamber göklere yükseldi. Sonrasında Kudüs, Mekke’de Kabe-i muazzamanın, Medine’de Peygamber mescidinin kardeşidir, sonra Kudüs İstanbul’da Sultanahmetin , Fatih Sultan Mehmet Caminin, Süleymaniyenin kardeşidir.
Sizler İstanbulda, İstanbul’un sakini olan Eba Eyyüp El Ensari’nin kabriyle iftihar ediyor övünüyorsunuz, peki Kudüsteki sahabemezarları orada Ubade Bin Sabid ve bir çok sahabe efendilerimizin Allah dostlarının, alimlerin ve Salihlerin kabirleri var böyle bir şehir hiç unutulur mu ? Bizler Türk halkının ne denli içten ve gönülden Filistin davasına sahip çıktığını, Kudüs davasına sahip çıktığını biliyoruz. Bugün Mescid-i Aksanın etrafını sarmış olan surlar ve duvarların Osmanlı sultanı Kanuni Sultan Süleymanın eseri olduğunu hepimiz biliyoruz. Sonra Osmanlı Devleti zayıf düştü. Bu durumdan istifade etmek isteyen Yahudiler bir elçi gönderdiler. Sultana türlü türlü rüşvetler ve kışkırtıcı tekliflerde bulundular.
Yahudilerin Filistine göç etmesine müsaade etmesini istiyorlardı, ancak sultan kükredi ve hatkırdı çıkarın şu mel’unu sarayımdan ve ona dönerek, olayı bitirici ve tarihe destansı bir ifadeyle düşülecek şu cümleyi söyledi; Filistin ne benim nede Atalarımın mülkü değildir. Sahabe ve şehit kanlarıyla sulanmış bu topraklardan tek bir karış feda etmem mümkün değil, bu baş bu vucüttan ayrılır ama böyle bir talep asla kabul edilemez. Mavi Marmara’da Akdenize masum Müslüman kanı döküldü. Bu akan aynı Müslümanların kanıdır. O kanlar ki toplanıp Mescid-i Aksaya kandil olacaktır”
Program sonunda Filistinli kardeşlerimizi oluşturduğu Grup BAYARIK ezgileriyle konuklarımıza güzel dakikalar geçirdi.
Program sonunda katılımcılarımıza Mirasımız Derneği'ne özel plaketlerimiz takdim edildi.